Bu Blogda Ara

25 Nisan 2017 Salı

BIST100 / Borsa ne olacak?

BIST 100 bugün itibariyle 94.634 puan ile tarihi rekorunu kırdı. Tabiki bunun Türk Lirası cinsinden olduğunu gözönüne alırsak sadece SANAL REKOR olduğunu söyleyebiliriz. Aslında ortada bir rekordan söz etmek mümkün değil.

Mayıs 2013 tarihinde BIST 100 93.178 puan seviyesi ile ilk rekorunu o zamanlar zaten kırmıştı. 4 yıllık enflasyon oranı üzerinden hesaplama yapıldığında bugünkü 94.634 puanın aslında ne düşük, ne kadar zayıf bir seviye olduğunu daha iyi anlayabiliriz.

Hatta daha iyi anlamak için BIST 100 endeksine bir de Amerikan Doları cinsinden bakalım. Aşağıdaki grafikte BIST 100’ün 2007’den bu yana Amerikan Doları cinsinden puan değerini görüyoruz.

BIST 100 Mayıs 2013’de Amerikan Doları cinsinden 50.761 puan seviyelerine kadar yükselmişken bugün itibariyle 26.448 puan seviyesinde. SANAL REKOR’u böylelikle daha iyi anlayabiliyoruz. Aslında ortada rekor falan yok. Hatta BIST 100 Mayıs 2013’e göre neredeyse -%50 aşağıda.

ÖZETLE, AMERİKAN DOLARI CİNSİNDEN BIST 100 OLDUKÇA UCUZ DURUMDA !

Buradan çıkan sonuç şu; Jeopolitik ve Siyasi riskler izin verirse kısa sürede BIST 100’de ciddi bir ralli görebiliriz.

Aşağıdaki grafik üzerinden son bir değerlendirme yaparsak. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde borsada %100’e yakın bir yükseliş görmek içten bile değil.

Yaşayıp hep birlikte göreceğiz.


2017'de Dolar ne olacak?

Dolar/TL kuru şuan itibariyle 3,5790 seviyesinde işlem görüyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ile değerlendirildiğinde  Türk Lirası yılbaşından bu yana en çok değer kaybeden para birimi durumunda. 

Aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere Türk Lirası yılbaşından bu yana Amerikan Doları’na karşı-1,52% değer kaybetmiş durumda. En çok değer kazananlara baktığımızda, birinci sırayı 9,85% değer artışıyla Meksika Pesosu, ikinci sırayı ise 9,15% değer artışıyla Rus Rublesi alıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin geneline baktığımızda ortalamada 5,00% seviyesinde değer artışı görüyoruz. Türkiye, kendine özgü jeopolik ve siyasi riskler nedeniyle gelişmeler olan diğer ekonomilere göre daha olumsuz ayrışmaktadır.

Referandum sonrası gelişmeler ve özellikle EUR/USD paritesi kaynaklı hareketlerle önümüzdeki 1-2 ay içerisinde Türk Lirasında yılbaşına göre değerlenme görebiliriz.  Bu da Dolar/TL’de aşağı yukarı 3,34-3,35’li seviyelere kadar bir gerileme olabileceğinin sinyalini veriyor. Tabi bu öngörü siyasi risklerin tekrar artmayacağı varsayımıyla. En azından 1-2 ayJ



22 Nisan 2017 Cumartesi

Varlık Fonu Nedir?

Varlık Fonu nedir?
Türkiye Varlık Fonu (TVF), kısa sürede büyük kurum ve kuruluşları bünyesine alarak önemli kaynak sağladı.

Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere geçen yıl 26 Ağustos'ta kuruldu.

Varlık Fonu hangi amaçla kuruldu?
Yasada TVF’nin amaçları, “Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” şeklinde belirleniyor. Yasa metninde yer almamakla birlikte yasanın TBMM’ye sunulan gerekçesinde islami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması, katılım finansmanı sektör payının artırılması, savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin proje bazında desteklenmesi, arz güvenliğini sağlamak üzere Türkiye için önem taşıyan doğalgaz ve petrol gibi yurt dışındaki sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi, otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve Havalimanı, Nükleer Santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman sağlanmasının hedeflendiği de belirtiliyor. Yasada ve gerekçesinde ifade edilmemiş olmasına rağmen daha sonra bakanların yaptığı açıklamalarda, TVF’nin piyasalardaki dalgalanmalara karşı da kullanılacağı söylendi. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “TVF’nin diğer fonksiyonu da para ve finansal piyasalara yönelik dengeleme ve ekonomik teröre karşı mücadele fonksiyonudur. Piyasaların aşırı dalgalandığı, spekülatif işlemlerin, ekonomik sabotaj ve saldırıların yoğunlaştığı dönemlerde piyasaların sakinleştirilmesine ve saldırıların defedilmesine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Varlık Fonunu Kimler yönetecek?
Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Bostan, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına atanırken, yönetim kurulu üyeliklerine Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan getirildi.

2017 Ekonomik Göstergeler Tahmini

2016 yılı ekonomik göstergeler ile 2017 tahminlerimiz aşağıdaki gibi.

Hep birlikte takip edeceğiz. 2015 gerileme dönemi, 2016 eldekini koruyabilme dönemi, 2017 ise hayatta kalma gönemi olacaktır. Yaşayıp göreceğiz.

Güncelleme tarihi: 20 Nisan 2017

10 Nisan 2017 Pazartesi

Turizm Sektörü Daralmaya Devam Ediyor

Yabancı turist sayısı bir önceki yıla göre 30% düşüş göstererek 2016’daki toplam turizm gelirleri 18,7 milyar dolar seviyesine geriledi. (2015: 26,6 milyar dolar / 2014:29,6 milyar dolar) Son 2 yıllık süreçte turizm gelirlerinde toplam 37%’ye varan gerileme kaydedilmiş durumda.

Bölgedeki jeoplitik riskler, siyasi riskler ve güvenlik konusundaki endişeler nedeniyle düşüşün 2017’de devam etmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor. Buna ayrıca yurtiçinde ciddi bir alternatifi olmayan booking.com’un da yasaklanması eklendiğinde adeta işlerin daha da kötü gitmesi için daha ne yapılabilirdi ki dedirtiyor.

Turizm Sektörü



Sektördeki kötü gidişatın istihdam tarafında da etkisinin önümüzdeki sezonda daha da hissedileceğini şimdiden söyleyebiliriz. Bu sene satılık otel ilanları görmemiz oldukça olası.


Rakamlar da bunu Şubat 2017 itibariyle teyit eder nitelikte. 


Büyüme ile İşsizlik Arasındaki Korelasyon

Türkiye ekonomisi 2016 yılında yüzde 2,9 ile piyasa beklentilerinin üzerinde büyüdü. Piyasa beklentisi genel itibariye yüzde 2,00-2,20 seviyesindeydi.

Büyümenin piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesinin iki temel nedeni var.

Birincisi; son çeyrekteki büyümenin tahminlerin çok üstüne çıkarak yüzde 3.5 düzeyinde gerçekleşmesi.

İkincisi; İkinci ve üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH büyüklükleri önemli ölçüde revize edildi.

TÜİK daha önce birinci çeyrek büyümesini yüzde 4.5 olarak açıklamıştı. Bu oranda bir değişiklik olmadı. Ancak ikinci çeyrek büyümesi yüzde 4.5'ten yüzde 5.3'e, üçüncü çeyrek oranı ise yüzde 1.8 küçülmeden yüzde 1.3 küçülmeye revize edildi. Bu revizyonlar, 2015 büyüklükleri değişmeden, yani 2016 rakamları iyileştiği için gerçekleşmiş oldu.

Revize olmasaydı büyüme yüzde 2,5 seviyesinde kalacaktı. İkinci çeyrek oranının 0.8 puan, üçüncü çeyrek oranının da 0.5 puan iyileşme göstermesi, yani toplamda 1.3 puanı bulan bu iyileşme, yıllık GSYH'ye 0.4 puan etki etti ve yılı yüzde 2,9 büyüme ile kapatmış olduk.

11/01/2016 tarihinde yayınlanan Orta Vadeli Plan 2016-2018’de, 2016 yılı için öngörülen büyüme tahmini yıllık yüzde 4’den yüzde 4,50’ye revize edilmişti. Sonrasında, 04/10/2016’da ise bu sefer görüldü ki bunun gerçekleşmesi mümkün değil, bu sefer büyüme oranı yüzde 3,2’ye düşürülerek revize edildi. Buna rağmen büyüme beklentilerin çok çok altında kalarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşmiş oldu. (Büyüme oran hesabında revize yapılmamış olsaydı yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmiş olacaktı.)

6 Nisan 2017 Perşembe

Enflasyon Artmaya Devam Ediyor ...

TÜFE’de (2003=100) 2017 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,02, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,34, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,29 ve on iki aylık ortalamalara göre %8,21 artış gerçekleşti.
Bu ne demek? Yılbaşında ortalama 8,50% zam alan birinin zammının yarısı yılın ilk üç ayında uçtu gitti demek.

Merkez Bankası’nın Ocak ayında revize ettiği 8,00%’lik 2017 TÜFE beklentisinin gerçekleşmesi artık mümkün gözükmüyor. Revize etmeden önceki enflasyon hedefi olan 6,50% artık bir hayaL


Enflasyon artışının alt kalemlerine baktığımızda (Alköllü içecekler ve tütün kalemini hariç bırakırsak eğer) temelde 3 ana başlıktan kaynaklandığı görülmekte. Artış oranına göre sırasıyla; Ulaştırma 17,7%, Sağlık 13,3% ve Gıda 12,5%.


Hanehalkı tüketim harcaması dağılımına göre değerlendirdiğimizde de (2016 verileri henüz açıklanmadığı için 2015 verilerini kullandık.) yıllık Mart 2017 yıllık TÜFE 11,20% seviyesinde çıkmaktadır.



Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.