Bu Blogda Ara

2 Ekim 2010 Cumartesi

Bilanço Nedir ?

04 Nisan 2010 tarihinde yayınlanmıştır.


Bilanço, bir işletmenin belirli bir tarihteki finansal durumunu yansıtan, sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları genel kabul görmüş muhasebe ve sınıflandırma ilkelerine uygun biçimde belirtilen mali bir tablodur. İşletmenin belirtilen tarihteki varlık, borç ve özsermaye kalemlerini ve tutarlarını ayrıntılarıyla gösterir.


Bilançolar aktif ve pasif kalemlerden oluşmaktadır. Çift yönlü hesap sisteminin bir gereği olarak aktif ve pasif yönler birbirine eşittir. Aktifler; işletmenin sahip olduğu varlıkları, pasifler ise bu varlıkların sağlandığı yabancı kaynakları ve özsermayeyi göstermektedir.


Bilanço ilkelerinin amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait karı işletmede bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla elde edilen varlıkların muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı bir şekilde tespit edilmesi ve gösterilmesi yoluyla, belli bir tarihte işletmenin mali durumunu açıklıkla ve ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.


Bilanço, varlıkların içinde bulunan zamandaki değerini veya tasfiye halinde bunların satışından elde edilecek para tutarlarını yansıtan bir tablo değildir. Bilanço kalemleri gayrisafi değerleri ile gösterilirler.


Aşağıda Mardin Çimento’ya ait 31.12.2008 tarihli bilançosu yer almakta.


Bilanço, firmanın varlıklarının bir fotoğrafını verir ve bu varlıkları satın almak için gerekli paranın kaynağını gösterir. Varlıklar bilançonun sol tarafında yer alır. Bazı varlıklar diğerlerinden daha kısa sürede nakde dönüşebilir, bunlar likit varlıklar diye bilinir. Muhasebeciler likitiditesi en yüksek varlıkları listenin başına yerleştirir ve likidite derecesine göre varlıkları sıralarlar.


Mardin Çimento bilançosunda sol taraftaki sütuna bakın. Göreceğiniz gibi, Mardin çimentonun, nakit ve nakit benzerleri 30milyon bir varlığı ifade etmektedir. Ek olarak borsada işlem gören satılmaya hazır finansal yatırımları da 5 milyon civarındadır. Alacaklarına bakıldığında 26 milyonluk çimento satmış, fakat bedelini henüz tahsil edilmemiştir. Bu ödemelerin vadesi yakında gelecektir, ayrıca ticari faaliyetleri ile ilgili olmayan alacakları (diğer alacaklar) ayrı bir kalemde gösterilmiştir. Daha sonraki varlık kalemi ise stoklardır. Bunlar, firmanın satıcılarından aldığı hammaddeler ve yardımcı malzemeler, üretim sürecindeki çimentolar gibi yarı mamuller, depoda sevkedilmeyi bekleyen mamul çimentolar olabilir. Kuşkusuz bu gruplara uymayan bazı kalemler her zaman olacaktır. Bu nedenle, dönen varlıklar içinde dördüncü bir kalem, diğer dönen varlıklar bulunur.


Bu noktaya kadar Mardin çimento’nun bilançosundaki tüm varlıklar, kullanılması veya yakın gelecekte nakde çevrilmesi mümkün varlıklardır. Bunun için de dönen varlıklar diye tanımlanırlar. Bilançodaki diğer kalemler duran varlıklar diye bilinir. Duran Varlıklarla ilgili kalemler kendi aralarında üç grupta toplanmaktadır. Bunlardan ilk sırada yer alan grup finansal duran varlıklar, ikincisi maddi duran varlıklar ve üçüncüsü maddi olmayan duran varlıklardır.

Mardin Çimento için bu varlıklar uzun vadeli finansal yatırımlar ( bilanço dipnotları incelendiğinde bu kalem borsada işlem görmeyen omsan lojistik hisse senetleridir), maddi duran varlıklar; bina, teçhizat, araç ve makinalardan oluşmaktadır. Diğer duran varlıklar kaleminin içeriğini, “verilen sipariş avansları” olduğunu bilanço dipnotlarından öğrenmekteyiz. Bununla birlikte, duran varlıkların sadece bunlardan ibaret olduğu gibi yanlış bir fikre kapılmayın. Bazı en değerli varlıklar patent, ticari marka, şöhret, yetenekli yönetim ve iyi yetişmiş iş gücü gibi maddi olmayan varlıklardan oluşabilir. Muhasebeciler bu maddi olmayan varlıkları, kolayca belirlenemediği ve değerlenmediği sürece, bilançoya koymaya genellikle istekli değildirler.


Bilanço, Mardin Çimento maddi duran varlıklarının net değerini 124 milyon olarak göstermektedir. Bu varlıkların ilk başta malolduğu tutar bilanço dipnotlarında 197 milyon olarak gözükmektedir. Aradaki 73 milyonluk fark ayrılan amortisman tutarını göstermektedir.


Şimdi Mardin Çimento bilançosunun sağdaki kısmına bakın. Bu kısım varlıkları satın almak için gerekli paranın nereden geldiğini göstermektedir. Muhasebeci ilk önce, şirketin borçlarına yani şirketin borçlandığı paraya bakar. İlk sırada, hemen ödenmesi gereken borçlar gelir. Örneğin Mardin Çimento kısa sürede ödemek üzere 6,4 milyon borç almıştır. Kendisine teslim edilmiş fakat bedeli henüz ödenmemiş mallar nedeniyle satıcılara 8,8 milyon borcu vardır. Bunlar ticari borçlar hesabında gösterilmektedir.


Bilançoda görüldüğü üzere karşılıklar ve ertelenmiş vergiler dışında şirketin uzun vadeli borcu bulunmamaktadır.


Mardin Çimento’nun borçları, çeşitli gruplara karşı finansal yükümlülüklerdir. Örneğin, satıcılarından mal aldığında, bunlar için ödeme yapma yükümlülüğü doğar, bankadan borç alındığında bu borcun geri ödenmesi gerekir. Dolayısıyla, banka ve satıcılar firmanın varlıkları üzerinde birinci derece hak sahibidirler. Borçlar ödendikten sonra kalan miktar ortaklara aittir. Bu rakam özkaynaklar olarak bilinir. Mardin Çimento’nun özkaynaklarının toplamı 220,5 milyondur. Bu tutarın 90,5 milyonluk kısmı hisse senetlerinin yatırımcılara satışından kaynaklanmıştır. Geri kalan kısmı ise, kısıtlanmış yedekler ve dağıtılmayan karlardan oluşmaktadır.


Bilanço Nedir sorusuna kısa bir uygulamayla cevap vermeye çalıştık, burada anlattıklarım bilanço hakkında en ufak bir fikri olmayanlar içindir. Aslında günümüzde bilançolar göründüğü kadar masum rakamlardan oluşmamakta, rakamlar üstünde türlü türlü numaralar dönmektedir. Olmayan şeyler varmış gibi gösterilmekte, olanlar ise derinlere gömülüp yokmuşçasına saklanabilmektedir. Bilanço makyajlamak bir sanattır. Asıl yetenek ise bu makyajı ortadan kaldırabilmektir.

Açık Artırma Nedir?

02 Nisan 2010 tarihinde yayınlanmıştır.


Bu yazımızda Açık Artırma nedir sorusuna cevap arayacağız. Öncelikle bir konuya açıklık getirmekte fayda var, google da dahi arama yapıldığında “açık arttırma” şeklinde yanlış yazılmakta olan bu kelimenin doğru hali Türk Dil Kurumunun yazım kılavuzunda “Açık Artırma” olarak geçmektedir. (Artırma kelimesinde 1 tane k harfi bulunmaktadır.)


Türk Dil Kurumu’na göre Açık Artırma kavramının kelime anlamı; “Bir malın satışında alıcılar arasında fiyat artırma yarışına dayanan satış biçimi, artırma, müzayede” olarak geçmektedir.


Açık artırma; alıcılar arasında rekabet yaratmak suretiyle, satın alınacak nesneye en yüksek fiyatı verecek alıcıyı bulmak için uygulanan bir satış yöntemidir. Bu yöntemde tek satıcı vardır. Alıcı birkaç kişi olabileceği gibi birçok kişi de olabilir. Tek satıcı mal sahibi adına hareket eden bir profesyonel olabilir. Açık artırmada mal, en yüksek fiyatı veren müşteriye satılır.


Yukardaki açıklamalarda görüldüğü üzere, açık artırmanın temelde tek bir anlamı vardır. Fakat farklı versiyonları mevcuttur. Günümüzde maddi veya manevi birçok materyal açık artırma yöntemleriyle sürekli el değiştirmektedir. Örneğin İnternette birçok alışveriş sitesinde bu yöntemle satış yapılmaktadır. Satışı yapılan şey; bazen eski bir para, bazen ünlü bir futbolcunun forması, bazen de tarihi eser olabilmektedir. Bu tür manevi değeri olan materyallerin değeri sadece talep eden tarafından belirlenmektedir. Açık artırmada fiyatı belirleyen; talep eden tarafından satılan şeye biçilen değerden ibarettir. Alan kişinin gözünde o ürünün ederidir. Alınan şey, kişiye fayda sağlamasa bile manevi açıdan tatmin yaratmakta ve bu yüzden talep edilmektedir.


Gayrimenkuller, motorlu taşıtlar, menkul kıymetler … gibi maddi değeri olan; değerini gelecekte sağlayacağı getirilerin (nakit akışlarının) bugünkü değerinden alan ürünlerde de bu yöntem kullanılmaktadır. Satıcı açısından bakıldığında en iyi satış fiyatı açık artırma yöntemi ile belirlenir. Alan razı satan razıdır sonuçta. Öyle ki devletin yaptığı özelleştirmeler bile bu yöntemle yapılmaktadır.


Özetle, Açık Artırma nedir; “en fazla parayı veren düdüğü çalar” yöntemi demektir. Sermaye piyasalarında fiyatlandırılan tüm enstrümanlar sürekli müzayede yöntemi ile fiyatlandırılmaktadır. Alış ve satış sürekli yapılabilmekte ve fiyatı, arz ve talep belirlemektedir. Bir anlamda sürekli açık artırma vardır. Bu tür Açık artırma ile elde edilecek hasılatlar, yaşanan ekonomik koşullar ile doğru orantılı olmakta, ekonominin olumlu dönemlerinde yüksek fiyatlara alıcılar bulunurken, ekonomik olumsuz olduğu dönemlerinde bunun tersi olmaktadır.

Liderlik Nedir?

28 Mart 2010 tarihinde yayınlanmıştır.


Bu yazımızda Liderlik Nedir sorusuna yanıt vermeye çalışacağız. Eski yıllardan bu yana lider kim olur ve nasıl lider olunur sorusu hep merak edilen bir konu olmuştur. Bu soruya yönelik olarak yapılan ilk çalışmalar, kişinin lider olabilmesi için doğuştan gelen bazı özelliklerinin bulunması gerektiğini savunur. Lider doğuştan fiziksel, düşünsel, duyumsal ve sosyal açıdan diğer insanlardan farklı olmalıdır. Ancak zaman geçtikçe bu yaklaşıma uymayan kişilerin de lider olduğu yaşanmış ve görülmüştür.


Örgütlerin amaçlarına ulaşmalarında biçimsel anlamda yöneticiler etkin olduğu gibi, doğal anlamda da liderler etkindir. Lider, bir amaca doğru insanları peşinden sürükleyen kişidir. Lider davranışlarında grubun kararını esas alırsa demokratik, kendi kararını esas alırsa otokratik lider olarak isimlendirilir.


Liderlik,
belli şartlar altında kişisel veya grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi süreci olarak tanımlanmaktadır. Kısaca liderlik, liderin yaptığı şeylerle ilgili bir süreçtir. Lider ise başkalarını belirli amaçlar doğrultusunda davranışa sevkeden kişidir. Liderliğin temelinde başkalarını etkileme vardır. “Lider başkalarını nasıl etkiler” sorusuna cevap ararken bazı noktaların göz önünde bulundurulması gerekir. Liderlik sadece formel organizasyonlarla ilgili bir süreç değildir. Liderin belli bir grubu bazı amaçları gerçekleştirmek için arkasından sürüklemesine sadece formel organizasyonlarda rastlanmaz, informel organizasyonlar veya ilişkilerde de liderlikten bahsedilmektedir. Zaten liderlikte liderin resmi yetkilerle donatılması da şart değildir. Resmi yetkileri olmadığı halde bir grubu peşinden sürükleyen liderler olabileceği gibi geniş yetkileri olduğu halde grubu etkileyemeyen yöneticiler de vardır.


Bu kısa açıklamalardan sonra lider ile yöneticinin eş anlamlı olmadığını, her yöneticinin liderlik niteliklerine sahip olamayacağını ve yöneticilik rolüne sahip olamayan liderlerin de olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak iyi bir yönetici olabilmek için aynı zamanda liderlik niteliğine de sahip olunması gerektiği açıktır. Yönetici ve lider belirli amaçları gerçekleştirmede başkalarını etkiler. Ancak yönetici ile lideri ayıran fark; kişileri ve grubu etkilerken kullandıkları gücün farklı olmasında yatar. Yönetici kendisine verilen formel yetkisini, başka bir deyişle yasal gücü kullanırken, lider kendi kişisel özelliklerinden kaynaklanan gücünü kullanır.


Liderliği belli bir konuda başkalarını etkileme hareketi olarak tanımlarken, etkileme kaynağı olarak karşımıza çıkan güç sözcüğü çıkmaktadır. Güç, başkalarının davranışlarını etkilemede bireyin yeteneğini ifade eder. Güç sözcüğünü yetki ile karıştırmamak gerekir.

Çeşitli kaynaklarda başkalarını etkilemede dikkate alınacak güç kaynakları şöyle sıralanmaktadır;

- YASAL GÜÇ : Bir makamın sağladığı yetkilerin yönetici tarafından kullanılmasıdır.
- ZORLAYICI GÜÇ : Bireylerin istenilen yönde davranmaları için kullanılan maddi ve manevi zorlama ve korkutmaları içine alır.
- KARİZMATİK GÜÇ : Lideri başkalarının gözünde çekici yapan kişisel özellikleri sevgi, saygı ve güven yaratmayı ifade eder.
- UZMANLIK GÜCÜ : Liderin belli bir konuda uzman olması, bilgi, beceri ve tecrübesinden doğan bir güç kaynağıdır.
- ÖDÜLLENDİRME GÜCÜ : Liderin veya yöneticinin başkalarına her türlü ödül verilmesi ile ilgili güç kaynağıdır.



Yönetici sadece formel yetkisini kullanmakta, lider ise daha çok karizmatik güç ile uzmanlık gücünü kullanmaktadır.


Liderliğin doğuştan geldiği ve liderin bazı özelliklere sahip olduğu konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Yapılan birçok araştırmada cesaret, irade gücü, zeka düşünce esnekliği, karar verebilme, önayak olma, bilgi ve tecrübe gibi noktalar üzerinde durularak liderle ilgili nitelikler belirlenmeye çalışılmıştır.


Ancak liderlik nitelikleri olarak belirtilen bu noktalar üzerinde bir görüş birliği yoktur. O zaman liderin fiili durumlarını inceleme konusunda çeşitli araştırmalar yapılarak bazı teoriler geliştirilmiştir. Çeşitli kaynaklardan bu teorileri inceleyebilirsiniz.


1_ Özellik Yaklaşımı
2_ Davranış Yaklaşımı
a) Ohio State Üniversitesi Çalışmaları
b) Michigan Üniversitesi Çalışmaları
c) Blake ve Mouton’un Yönetim Tarzı Matrisi
d) McGregor’un X ve Y Kuramı
3_ Durumsallık Yaklaşımı
a) Fiedler’in Etkin Liderlik Modeli
b) Hersey ve Blanchard’ın Durumsallık Yaklaşımı
c) House’un Yol-Amaç Kuramı
d) Vroom ve Yetton’un Karar Verme Modeli

Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.