Bu Blogda Ara

22 Nisan 2017 Cumartesi

Varlık Fonu Nedir?

Varlık Fonu nedir?
Türkiye Varlık Fonu (TVF), kısa sürede büyük kurum ve kuruluşları bünyesine alarak önemli kaynak sağladı.

Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi olan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ, sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurt içinde kamuya ait varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek üzere geçen yıl 26 Ağustos'ta kuruldu.

Varlık Fonu hangi amaçla kuruldu?
Yasada TVF’nin amaçları, “Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” şeklinde belirleniyor. Yasa metninde yer almamakla birlikte yasanın TBMM’ye sunulan gerekçesinde islami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması, katılım finansmanı sektör payının artırılması, savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin proje bazında desteklenmesi, arz güvenliğini sağlamak üzere Türkiye için önem taşıyan doğalgaz ve petrol gibi yurt dışındaki sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi, otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve Havalimanı, Nükleer Santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman sağlanmasının hedeflendiği de belirtiliyor. Yasada ve gerekçesinde ifade edilmemiş olmasına rağmen daha sonra bakanların yaptığı açıklamalarda, TVF’nin piyasalardaki dalgalanmalara karşı da kullanılacağı söylendi. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “TVF’nin diğer fonksiyonu da para ve finansal piyasalara yönelik dengeleme ve ekonomik teröre karşı mücadele fonksiyonudur. Piyasaların aşırı dalgalandığı, spekülatif işlemlerin, ekonomik sabotaj ve saldırıların yoğunlaştığı dönemlerde piyasaların sakinleştirilmesine ve saldırıların defedilmesine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

Varlık Fonunu Kimler yönetecek?
Özelleştirme İdaresi Başkanı Mehmet Bostan, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Genel Müdürlüğüne ve Yönetim Kurulu Başkanlığına atanırken, yönetim kurulu üyeliklerine Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Himmet Karadağ ve Oral Erdoğan getirildi.

2017 Ekonomik Göstergeler Tahmini

2016 yılı ekonomik göstergeler ile 2017 tahminlerimiz aşağıdaki gibi.

Hep birlikte takip edeceğiz. 2015 gerileme dönemi, 2016 eldekini koruyabilme dönemi, 2017 ise hayatta kalma gönemi olacaktır. Yaşayıp göreceğiz.

Güncelleme tarihi: 20 Nisan 2017

10 Nisan 2017 Pazartesi

Turizm Sektörü Daralmaya Devam Ediyor

Yabancı turist sayısı bir önceki yıla göre 30% düşüş göstererek 2016’daki toplam turizm gelirleri 18,7 milyar dolar seviyesine geriledi. (2015: 26,6 milyar dolar / 2014:29,6 milyar dolar) Son 2 yıllık süreçte turizm gelirlerinde toplam 37%’ye varan gerileme kaydedilmiş durumda.

Bölgedeki jeoplitik riskler, siyasi riskler ve güvenlik konusundaki endişeler nedeniyle düşüşün 2017’de devam etmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor. Buna ayrıca yurtiçinde ciddi bir alternatifi olmayan booking.com’un da yasaklanması eklendiğinde adeta işlerin daha da kötü gitmesi için daha ne yapılabilirdi ki dedirtiyor.

Turizm Sektörü



Sektördeki kötü gidişatın istihdam tarafında da etkisinin önümüzdeki sezonda daha da hissedileceğini şimdiden söyleyebiliriz. Bu sene satılık otel ilanları görmemiz oldukça olası.


Rakamlar da bunu Şubat 2017 itibariyle teyit eder nitelikte. 


Büyüme ile İşsizlik Arasındaki Korelasyon

Türkiye ekonomisi 2016 yılında yüzde 2,9 ile piyasa beklentilerinin üzerinde büyüdü. Piyasa beklentisi genel itibariye yüzde 2,00-2,20 seviyesindeydi.

Büyümenin piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesinin iki temel nedeni var.

Birincisi; son çeyrekteki büyümenin tahminlerin çok üstüne çıkarak yüzde 3.5 düzeyinde gerçekleşmesi.

İkincisi; İkinci ve üçüncü çeyreğe ilişkin GSYH büyüklükleri önemli ölçüde revize edildi.

TÜİK daha önce birinci çeyrek büyümesini yüzde 4.5 olarak açıklamıştı. Bu oranda bir değişiklik olmadı. Ancak ikinci çeyrek büyümesi yüzde 4.5'ten yüzde 5.3'e, üçüncü çeyrek oranı ise yüzde 1.8 küçülmeden yüzde 1.3 küçülmeye revize edildi. Bu revizyonlar, 2015 büyüklükleri değişmeden, yani 2016 rakamları iyileştiği için gerçekleşmiş oldu.

Revize olmasaydı büyüme yüzde 2,5 seviyesinde kalacaktı. İkinci çeyrek oranının 0.8 puan, üçüncü çeyrek oranının da 0.5 puan iyileşme göstermesi, yani toplamda 1.3 puanı bulan bu iyileşme, yıllık GSYH'ye 0.4 puan etki etti ve yılı yüzde 2,9 büyüme ile kapatmış olduk.

11/01/2016 tarihinde yayınlanan Orta Vadeli Plan 2016-2018’de, 2016 yılı için öngörülen büyüme tahmini yıllık yüzde 4’den yüzde 4,50’ye revize edilmişti. Sonrasında, 04/10/2016’da ise bu sefer görüldü ki bunun gerçekleşmesi mümkün değil, bu sefer büyüme oranı yüzde 3,2’ye düşürülerek revize edildi. Buna rağmen büyüme beklentilerin çok çok altında kalarak yüzde 2,9 seviyesinde gerçekleşmiş oldu. (Büyüme oran hesabında revize yapılmamış olsaydı yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleşmiş olacaktı.)

6 Nisan 2017 Perşembe

Enflasyon Artmaya Devam Ediyor ...

TÜFE’de (2003=100) 2017 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,02, bir önceki yılın Aralık ayına göre %4,34, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,29 ve on iki aylık ortalamalara göre %8,21 artış gerçekleşti.
Bu ne demek? Yılbaşında ortalama 8,50% zam alan birinin zammının yarısı yılın ilk üç ayında uçtu gitti demek.

Merkez Bankası’nın Ocak ayında revize ettiği 8,00%’lik 2017 TÜFE beklentisinin gerçekleşmesi artık mümkün gözükmüyor. Revize etmeden önceki enflasyon hedefi olan 6,50% artık bir hayaL


Enflasyon artışının alt kalemlerine baktığımızda (Alköllü içecekler ve tütün kalemini hariç bırakırsak eğer) temelde 3 ana başlıktan kaynaklandığı görülmekte. Artış oranına göre sırasıyla; Ulaştırma 17,7%, Sağlık 13,3% ve Gıda 12,5%.


Hanehalkı tüketim harcaması dağılımına göre değerlendirdiğimizde de (2016 verileri henüz açıklanmadığı için 2015 verilerini kullandık.) yıllık Mart 2017 yıllık TÜFE 11,20% seviyesinde çıkmaktadır.



26 Aralık 2016 Pazartesi

İŞSİZLİK ORANI NEREYE GİDİYOR?

Bir ekonomide çalışmak isteyip te insanların iş bulamamasına işsizlik denir. Diğer bir ifadeyle istihdam sağlanamama da diyebiliriz. Şimdi gelelim işsizlik oranı nedir’e işsizlik oranı; çalışmak isteyen insanların toplam iş gücündeki payını ifade eder. 

Matematiksel bir ifade ile anlatmak istersek; 
İşsizlik Oranı = (İşsiz Sayısı / İş Gücü) *100

Temel bilmemiz gereken şeyleri öğrendik , sırada yorumlamak var.İşsizlik gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde fazlaca görülmektedir. Bildiğimiz üzere ülkemizde de işsiz sayımız yeterince fazla ve doğurduğu sorunlarda epeyce büyüktür. İşsiz kalan kişilerin üzerinde gördüğümüz ekonomik ve psikolojik etkileri çevresine de yansıtarak daha büyük sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar doğrultusunda ekonomi politikalarının ve hükümetin tam istihdam sağlaması hedefi önemlidir. Aksi taktirde işsizlik oranı daha fazla artacak gibi gözüküyor.  Yüksek oranlı işsizlik ile mücadele eden Türkiye’nin özellikle son dönemlerde işsizlere ve işgücü piyasasına yeni dahil olan genç işsizlere istihdam olanağı sağlayamadığı kabul edilmektedir bu doğrultuda işsizlik oranlarında bir azalma olmadı aksine daha da arttığını görmekteyiz. İçinde bulunduğumuz bu yılda işsizlik oranları açıklandıkça büyüklerimizin deyimiyle yüreklerimiz ağzımıza geldi. Dur durak bilmeyen bu yükselmede aklımıza ilk gelen şey ; ‘Yeni mezunlar iş bulabilecek mi ?’ böyle devam ederse çok zor gözüküyor. Bu yıl ki işsizlik oranlarına baktığımız her açıklanan oran adeta bir diğeri ile yarışıyor. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20’ye dayandı , yani bu demek oluyor ki 5 gençten biri işsiz.

28 Mart 2016 Pazartesi

İhracatın İthalatı Karşılama Oranı ile Ekonomik Büyüme İlişkisi

1987'den bu yana, ihracatın ithalatı karşılama oranı ile Türkiye ekonomisinin büyüme oranları karşılaştırıldığında aralarındaki korelasyon oldukça yüksektir.


Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.