Bu Blogda Ara

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Kapasite Kullanım Oranı Nedir? (Temmuz Ayı Kapasite Kullanım Oranı)


İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO) çalışması, imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinin anket döneminde mevcut fiziki kapasitelerine göre fiilen gerçekleşen kapasite kullanımlarının alınmasını açıklamaktadır. Söz konusu veri, imalat sanayi üretimindeki gelişmeler için öncü gösterge olma özelliği nedeniyle karar alıcılar açısından önemli bir göstergedir.

Raporda sunulan kapasite kullanım oranları, 2007 yılında Resmi İstatistik Programı (RİP)’na dahil edilen aylık İktisadi Yönelim Anketi (İYA)’nde yer alan kapasite kullanım oranı sorusuna verilen yanıtların ağırlıklı ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. İYA yöntemi ve kullanılan ağırlıklandırma konusunda ayrıntılı bilgi İYA’ya ilişkin Yöntemsel Açıklama notunda verilmektedir.

KATILIMCI PROFİLİ
2012 yılı Temmuz ayında imalat sanayinde faaliyet gösteren 2590 işyerine "İktisadi Yönelim Anketi" formu gönderilmiş, 2082 katılımcıdan yanıt alınmıştır. Yanıtlama oranı yüzde 80,4 olmuştur.

MAL GRUPLARINA GÖRE KAPASİTE KULLANIM ORANI                                    
Mal  gruplarına  göre  kapasite  kullanım  oranlarında,  geçen  yılın  aynı  ayına göre dayanıksız tüketim malları ve ara mallarında artış görülürken, yatırım malları ve dayanıklı tüketim mallarında düşüş görülmüş, gıda ve içeceklerde ise değişiklik gözlenmemiştir.

TEMMUZ AYINDA KAPASİTE KULLANIM ORANI  74,8 OLDU !

Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2011 Listesi Açıklandı



ISO 500'de Zirve Yine Tüpraş'ın, İSO-500 listesi 2011 verileri açıklandı.

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşuna ait verilerin özeti aşağıdaki gibi. 



- İSO -500 listesinin toplam üretimden satışları 171,5 milyar USD, 
- İlk 10 firma toplam rakamın %25,5’unu karşılıyor, 
- İlk 50 firma toplam rakamın %49’unu karşılıyor, 

Merak edenler için İSO – 500’ün ilk 10 firmasını aşağıdaki listeden inceleyebilirler. İlk 10 değişmese de sıralamaları her sene küçük farklılıklar içerebiliyor. Listedeki tek kamu kuruluşu EÜAŞ.



FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

22 Temmuz 2012 Pazar

Karşılıksız Çeklerde Son Durum...

Son günlerde birçok yayın organı Ocak 2012 itibariyle değiştirilen Çek Yasası ve Karşılıksız Çeklerde Hapis Cezasının ortadan kalkmasını bu artışın tek nedeni olarak ileri sürmekte. Ancak Karşılıksız Çeklerde yaşanan artışın asıl nedenlerini anlamak adına aşağıdaki grafikler oldukça çarpıcı.

Karşılıksız çek sayısında yaşanan artışın geçen sene Temmuz 2011’den beri sürekli devam ettiği oldukça net.

Sorulması gereken soru şu;

Geçen seneden beri işler kötüye mi gidiyor, yoksa hapis cezasının ortadan kalması insanların keyfi davranmasına mı sebep oluyor. Karar sizin.


FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

2012 - SPK Sınavları Tarihi Belli Oldu !

2012 yılında yapılacak sınavlar duyuruldu;

Lisanslama sınavları 01-02 Eylül 2012 tarihlerinde yapılacaktır.

2012 yılı içerisinde 01-02 Eylül ve 15-16 Aralık tarihlerinde iki adet lisanslama sınavı yapılacaktır. Eylül dönemi lisanslama sınavı başvuruları 16-29 Temmuz 2012 tarihleri arasında http://basvurular.meb.gov.tr/spl adresi üzerinden elektronik ortamda alınacaktır.

- Sınav Başvuru Ekranına buradan ulaşabilirsiniz.
- Sınav kılavuzuna buradan ulaşabilirsiniz.
- Sınavlarla ilgili Alt Konu Başlıklarına buradan ulaşabilirsiniz.
- Sınavlarla ilgili Oturum Tablosu ve soru sayılarına buradan ulaşabilirsiniz.
- Lisans Belgesi Türleri ve Modüllere Dair Açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz.

NOT: Geçmiş dönemlerde düzenlenen lisanslama sınavları sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.


GEÇMİŞ DÖNEMLERDE DÜZENLENEN LİSANSLAMA SINAVLARI  

27-28 Mart 2010 Lisanslama Sınavları


FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

Dolar Ne Olacak?

Türkiye cephesinde geçtiğimiz hafta bir istihdam verisi, sonrasında ise olumsuz bir bütçe verisi açıklandı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı endeksin yayımlandığı tarihten bu yana en düşük düzeye gerileyerek olumlu bir havaya işaret etti. Ancak, harcamalardaki artış ve gelirlerdeki azalma nedeniyle bütçe açığının beklentilerin çok üzerinde kalması bir miktar moral bozdu. Maliye Bakanı Şimşek’in yaptığı açıklamada gerekli olması durumunda yeni bütçe önlemlerinin alınabileceğini vurgulaması mali disiplin kapsamında kararlılığın korunduğunu gösterdi. Bu açıklamanın rakamlar ile ilgili endişeleri bir miktar hafiflettiği kanaatindeyim.

Bununla birlikte dolaylı vergilere olarak bağımlılıktan dolayı Türkiye ekonomisinin ivme kaybettiği dönemlerde bütçe performansının bozulmasını olağan karşılamak lazım. Bu kapsamda bütçenin kalitesini artırmak ya da bu yönde çalışmalar yapmak gerekiyor.

Yurtdışındaki iyimserlik geçtiğimiz hafta Türk mali piyasalarına da sirayet etti. Ancak son günlerin aksine Türk mali piyasalarının bir miktar geride kaldığını gözlemledik. Hisse senedi piyasasında anlamlı bir hareket olmadı. İMKB-100 endeksi 63binli rakamlara yaklaştıkça gelen satışlar ile haftayı önemli bir değişim kaydetmeden tamamladı. Faiz cephesinde hem Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısı öncesindeki beklentiler hem de TCMB’nin likidite koşullarını gevşetmeye devam etmesi nedeniyle iyimserlik sürdü.

Kısa vadeli bonolardaki değerlenme sürerken uzun vadede de sınırlı olmakla birlikte faizlerdeki düşüş sürdü. Türk Lirası (TL) döviz sepeti karşısında değerlenmeye devam ederek 2.01’in altına geldi (TL açısından son bir yılın en değerli seviyesi. USDTRY’nin geldiği seviye son iki ayda iki kez denenip kırılamayan 100 günlük hareketli ortalama...

Enflasyon görünümündeki iyileşme ve cari işlemler açığındaki sınırlı düşüş sonrasında TCMB likidite koşullarını bir miktar rahatlatmış ve bu sayede gecelik fonlama maliyeti çift hanelerden %8’e doğru gerilemişti. Yani bir bakıma TCMB faiz indirimine gitmişti. Perşembe günkü toplantıda TCMB’nin bu kapsamda görüşlerini değiştirmeden koruması beklendiği gibi gerçekleşmiş oldu.

Piyasada faiz koridorunun üst kısmında 50 baz puanlık bir faiz indirimi olabileceği bekleniyordu. Ancak bu tarz bir haber major bir etkide bulunmasa da şu an için erken olduğu kanaatindeyim ve bu nedenle de bir süre daha TCMB’nin faizlere dokunmayacağını öngörüyorum. Buna sebep olarak da enflasyon görünümündeki iyileşmeye rağmen halen %5’lik hedefin uzakta olduğu; ayrıca TCMB’nin halihazırda faiz indirimine gidecek bir esnekliğe sahip olduğu gerçeklerini ön plana çıkarabiliriz.

USDTRY kuru için 1.8000 direnci oldukça önemli. Bu seviyenin kırılıp kırılmadığını görmekte fayda var. Eğer bu hedefinde başarılı olursa düşüş ivme kazanabilir. Aksi taktirde 1.80’li seviyelerde dengelenme görebiliriz.


FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

%51 İhtimalle Parasal Genişlemeye Doğru

Geçtiğimiz hafta, FED Başkanı Bernanke’nin Senato’da yaptığı yılın ilk yarısının değerlendiren sunumu öncesinde küresel mali piyasalar yeni bir parasal destek paketini fiyatlamaya başlamıştı. Bu nedenle piyasalara bir miktar iyimserlik hakimdi. Ancak, Senato’nun bu tarz teşvik paketlerine karşı olduğu biliniyor. Zaten Bernanke’nin Senato ve Kongre’de yaptığı önceki sunumlarda yeni bir parasal genişlemeye gitme yönünde herhangi bir işaret vermediği de ortadaydı. Dolayısıyla bu konuşmaya çok fazla bel bağlanmaması gerektiği konusunda herkes hemfikirdi. Bu yüzden Bernanke’nin tüm opsiyonların masada olduğunu belirteceği ancak somut bir parasal genişleme açıklaması yapmayacağını tahmin etmek zor olmadı.

ABD’den gelen zayıf perakende satış verisi ve IMF’nin ekonomik büyümeye ilişkin olumsuz tahminleri sonrasında bu parasal genişleme ihtimalinin daha da arttığını söyleyebiliriz aslında. Yeni bir parasal genişleme sinyali ABD Doları’nı zayıflatıp risk iştahını artıracak ve bu sayede diğer finansal enstrümanların getirisini destekleyecektir. Bu yüzden geçtiğimiz hafta piyasalarda benzer yönde bir hareket gözlemledik. EURUSD paritesi 1.2310 ile son bir haftanın en yüksek düzeyine ulaşırken emtialar, hisse senetleri ve gelişmekte olan ülke para birimleri de hatırı sayılır bir oranda değer kazandı.

(FED) Başkanı Bernanke’nin uzun konuşmasının büyük bir bölümü piyasalarda hayal kırıklığına neden oldu zira merakla beklenen parasal genişleme hakkında ipucu dahi vermedi. Sadece her zaman dile getirdiği “tüm opsiyonlar masanın üzerinde” ifadesini kullanarak umut vermeye devam etmiş oldu. Bu nedenle de konuşması sonrasında piyasalar satış baskısına maruz kaldı. Mesela, 1.2300’e yakın seviyelerden işlem gören EURUSD paritesi hızlı bir şekilde 1.2200’nin altına geriledi. Hisse senedi piyasaları, emtialar ve para birimleri de benzer bir tepki gösterdi.

Sunumun sonlarına doğru yapılan soru-cevap bölümünde ise aşağıdaki başlıklar ön plana çıkmış oldu;
a) Yüksek enflasyon hedeflenmesi, 
b) İskonto faizlerinin indirilmesi, 
c) Düşük oranda faiz taahhüdünün uzatılması, 
d) Devlet ya da Mortgage cinsi tahvil alımı, 
e) FED’e park eden paraya düşük faiz ödenmesi,
Bunların hiçbirisi yeni olmasa da Bernanke’nin parasal destek anlamına gelebilecek ifadeler kullanması mali piyasalardaki satışların önemli bir kısmının geri alınmasına yardımcı oldu. 1.2200’nin altına gerileyen EURUSD kısa sürede yeniden 1.2300 seviyesine yaklaştı.

Bernanke’nin mali piyasaların beklentilerini tam anlamıyla karşılayamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Seçimler yaklaşırken FED’in oyuna fazlasıyla dahil olup ekonomiyi desteklemesine Cumhuriyetçiler tarafından şiddetle karşı çıkılıyor. Bu kapsamda, Bernanke’nin ikinci gün yaptığı sunum daha da önemliydi zira Meclis’te Cumhuriyetçiler daha çoğunlukta...

Almanya Başbakanı Merkel’in Euro’nun zor durumda olduğu ve henüz kapsamlı bir çözüm önerisi bulunamadığına ilişkin itirafına rağmen bir yandan ABD’de gelen güçlü şirket bilançoları, diğer yandan merkez bankalarından beklenen parasal destekleme adımları piyasaları olumluda tutmaya yetiyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke Para Politikası Komitesi’nde yaptığı açıklamada önceki güne ilave olarak yeni bir sinyal vermese de tüm opsiyonların masada olduğunu yineleyerek piyasaları dengede tutmayı başardı.

Son söz;
EURUSD paritesinde 1.2330-1.2350 seviyesi yukarı yönde kırılamadıkça 1.2150’ye doğru bir hareketin yinelenme ihtimali artıyor.


FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

18 Mart 2012 Pazar

Parasal Genişlemede Sona Yaklaşıldı


FED, 25 Ocak'ta mali piyasaların seyri, istihdam piyasasındaki gelişmeler ve ekonomik faaliyetlerin düzeyi hususlarında temkinli yorumlarda bulunmuş ve faizlerin mevcut sıfır seviyesinde tutulması için zaman aralığını 2014 sonuna kadar uzatmıştı. Toplantı sonrası Bernanke yaptığı açıklamada "üçüncü bir parasal genişlemenin" masada olduğu ifade edilerek parasal genişlemenin süreceğinin işaretini vermişti. Bu gelişme sonrasında mali piyasalarda ciddi bir iyimserlik yaşanmıştı.

Bu hafta yapılan Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına kadar geçen zaman diliminde ABD'den gelen güçlü ekonomik veriler ve FOMC'nin birçok üyesinin ciddi muhalefeti ile yeni bir parasal genişleme ihtimali oldukça azalmış oldu. Bu zaten bir süredir piyasalarda negatif etkide bulunuyordu.

FED ise üç küçük ancak önemli görüş değişikliğine gitti:
a) Mali piyasalardaki sıkıntının her geçen gün daha da hafiflediği,
b) Sabit yatırımlarda ve Hane halkı harcamalarında artışın devam ettiği;
c) İşgücü piyasasındaki durumun daha da iyileşmesi ve işsizlik oranlarında belirgin bir düşüş olduğu;

Bu görüş değişiklikleri ekonomiyi desteklemek adına yeni bir programa ihtiyaç kalmadığı anlamına geliyor. Zaten, son dönemde Bernanke de bu ihtimali dile getirmekten imtina ediyordu. Piyasalar hemen bu gelişmeye tepki vermiş oldu. Yeni bir parasal genişlemeye gerek duyulmadığı algılamasının güç kazanması güvenli liman statüsünde olan Amerikan ve Alman tahvillerinde sert satışlara neden oldu. Amerikan 10 yıllık tahvil faizleri %10’lara varan artışlar kaydederek %2.35 seviyesine kadar yükseldi FED’in yeni bir parasal genişlemeye gitmeyeceği söylemi ABD Doları’nı değerlendirmiş oldu.

Henüz enflasyonla ilgili negatif bir sinyal alınmadığı da göz önüne alınırsa FED'in son dönemdeki duruş değişikliğini bir dönüm noktası olarak nitelendirmek doğru olmayabilir bu nedenle FED'in mevcut gevşek duruşunu uzunca bir süre daha sürdürme ihtimali yüksek. Ancak şunu söyleyebiliriz ki faizlerde en düşük seviyelerin geride kalmış olma ihtimali oldukça yüksek.

Faizlerde sert yükselişlere yol açan bu hareketin FED tarafından arzulanan bir durum olmadığını, bu nedenle de kısa vadede aksi yönde bir açıklama geleceğini düşünüyorum. FED Başkanı Bernanke’nin en yakın konuşması 20 Mart tarihinde. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde yapacağı açıklamaların yakından izlenmesi gerekiyor.

Toplantı sonrası üç önemli fiyatlama değişimi yaşanmış oldu;
a) Gelişmiş ülke faizlerinde sert yükseliş;
b) ABD Doları’nda değerlenme;
c) Gelişmekte olan ülke para birimlerinde sert değer kaybı.

Gelişmiş ülke faizlerinde yaşanan sert yükselişler sonrası Türkiye’de de faiz eğrisinin uzun kısmında yükselişler yaşandı. Kısa taraftaki bozulma ise çok sınırlı kaldı.

Döviz kuru cephesi ise sıkıntılı bir hafta geçirdi. Özellikle 1,80 seviyelerinde kurumsal kaynaklı alımlar, sonrasında ise yurtdışı kaynaklı stop-loss niteliğindeki alımlar ile USDTRY kuru sert bir yükseliş kaydetmiş oldu. Gece saatlerinde işlem hacminin oldukça azaldığı zamanlarda USDTRY kuru 1.8140’lara varan yükselişler kaydetti. TL döviz sepeti karşısında 2.08 seviyesinin üzerine çıktı. Diğer gelişmekte olan ülke para birimleri ile karşılaştırıldığında TL’de negatif bir ayrışma olmadığını söyleyebiliriz. Bu da hareketin genel olarak ABD Doları’nın zayıflamasından kaynaklandığına işaret ediyor. FED’den gelecek parasal genişleme ihtimallerine kadar TL’nin zayıf kalacağı kanaatindeyim.


FinansTeknik.com
Finans Teknik.com

Ekonomik Takvim

Canlı Ekonomik Takvim Investing.com Türkiye tarafından sağlanmaktadır, lider finans portalı.